Evlenirken Kan Uyuşmazlığına Bakılıyor mu? Ezberi Bozan Bir Gerçeklik Testi
Evet, bakılıyor. Ama asıl tartışma “bakılıyor mu?” değil, “nasıl bakılıyor, ne işe yarıyor ve nerede boşluklar var?” Bu yazıyı, evlilik öncesi sağlık raporunun bir formalite değil, iyi uygulandığında hayat kurtaran bir kamu sağlığı pratiği olduğuna inanan biri olarak kaleme alıyorum. Eğer hâlâ “kan uyuşmazlığı evliliğe engel mi?” diye soruyorsanız, gelin meseleyi cesurca masaya yatıralım.
—
“Kan uyuşmazlığı”na bakılıyor; peki tam olarak ne yapılıyor?
Evlilik öncesi süreçte aile hekimliği üzerinden yürüyen danışmanlık programı, çiftlerin kan gruplarının tespiti dâhil, üreme sağlığına ilişkin risklerin konuşulmasını öngörür. Sağlık Bakanlığı’nın Evlilik Öncesi Danışmanlık rehberinde açıkça “başvuranların kan gruplarının tayini yapılmalı” denir. Bu, Rh (D) durumunun belirlenmesi ve olası Rh uygunsuzluğu hakkında önceden bilgi verilmesi demektir. Böylece konu, nikâh memurunun masasından değil, klinik bilgi zeminden tartışılır. ([Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü][1])
—
Panel sabit değil: İl il, hekim hekim farklılık
Bir diğer çıplak gerçek: Uygulama ülke genelinde yeknesak değil. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün bilgilendirme sayfası, bazı testlerin hekimin gerekli görmesi hâlinde istendiğini vurgular. Bu esneklik, sahada iyi bir klinik değerlendirme fırsatı da yaratabilir; ancak standardizasyon zayıfsa “minimale indirgenmiş” bir raporla yetinilmesi riskini de taşır. Yani bazen gerçekten neye baktığımız belirsizleşebiliyor. Bu belirsizlik, kamu sağlığı perspektifinden eleştiriye açık. ([İstanbul İSMMO][2])
—
“Evliliğe engel mi?” sorusunun peşindeki mit
Net söyleyelim: Kan uyuşmazlığı evliliğe engel değildir. Çünkü problem evliliğin kendisinde değil, gebelikte ortaya çıkabilecek bağışıklık yanıtındadır. Doğru zamanda ve endikasyonda uygulanan anti-D immünoglobulin ile Rh uygunsuzluğuna bağlı riskler modern tıpta kontrol altındadır. Türkiye’de doğum öncesi ve sonrası bakım rehberleri ile klinik uygulamalar, 28. hafta ve doğum sonrası 72 saat içinde profilaksi yaklaşımlarını tarif eder; mesele evliliğe ket vurmak değil, gebeliği güvenceye almaktır. Bu yüzden testin amacı “evliliği elemek” değil, danışmanlık ve koruyucu bakımtır. ([Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü][3])
—
Gizli kahraman: Danışmanlığın kalitesi
Eleştiriye açık zayıf halka burada: Danışmanlık. Formlar eksiksiz, tetkikler tam olsa bile, çift Rh uygunsuzluğunu ne zaman, neden ve nasıl dert edinmelidir; profilaksi hangi durumlarda gereklidir; düşük, küretaj, amniyosentez gibi olaylarda 72 saat kuralı nedir… Bunlar bazen birkaç dakikaya sıkışıyor. Oysa resmî program, evlilik öncesi danışmanlığı sadece kâğıt üzerinde değil, gerçek bir bilgilendirme ve güçlendirme aracı olarak tasarlıyor. Kağıt tamam, peki sözlü danışmanlık ne kadar etkili? ([Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü][1])
—
“Kan uyuşmazlığına” bakıyoruz; peki başka neye bakmalıyız?
Türkiye’de evlilik öncesi sağlık yaklaşımı, son yıllarda yalnız Rh değil, genetik taşıyıcılık boyutunu da içeriyor. Özellikle SMA taşıyıcı taraması, evlilik raporu için aile hekimine başvuranlara sunuluyor; hemoglobinopati (talasemi vb.) taramaları da ulusal programla genişletildi. Bu geniş çerçeve, “tek başına kan uyuşmazlığı” ezberini kırıp, kapsamlı risk yönetimi ihtiyacını gösteriyor. İyi haber: Bu programlar, evlilik öncesi başvuruda erişilebilir durumda. Kötü haber: Yine standardizasyon ve doğru anlatım kalitesine bağlıyız. ([Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü][4])
—
Politika ile pratik arasındaki gerilim
Formaliteye dönüşen her süreç gibi, evlilik sağlık raporu da bazen “imza tamam, mühür tamam” çizgisine kayıyor. Oysa Sağlık Bakanlığı çerçevesi; bulaşıcı hastalıklar, kalıtsal kan hastalıkları, üreme sağlığı ve risklerin önlenmesi üzerine kurulu. Sorun şu: Aynı çifti bir ilçede üst düzey bilgilendiren sistem, başka bir ilçede “sadece kan grubuna bakıldı” işleyişine indirgenebiliyor. Bu çelişkiyi giderecek olan, ulusal standartların pratikte uygulanma kalitesi. ([Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü][1])
—
Provokatif ama gerekli sorular
Kan grubunu yazmak yetmez; hangi durumlarda anti-D gerekir, çift gerçekten anladı mı? ([Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü][3])
“Hekim uygun görürse” maddesi, eşitsiz uygulamayı besliyor mu? Aynı hakka erişimde coğrafi farklar oluşuyor mu? ([İstanbul İSMMO][2])
Evlilik öncesi tarama programları (SMA, hemoglobinopati) aktif teklif mi ediliyor, yoksa çiftler “isterse” mi öğreniyor? Danışmanlık anında mahremiyet ve onam standart mı? ([Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü][4])
—
Son söz: “Bakılıyor” demek yetmez; doğru bakmak şart
Sonuçta, evlenirken kan uyuşmazlığına bakılıyor; kan grubu ve Rh tayini, danışmanlığın bir parçası. Ama bu, evliliğe engel tespiti değil; gebeliği koruma planıdır. İyi uygulandığında, doğacak çocukların sağlığını güvence altına alır; kötü uygulandığında ise bir kağıt parçasından fazlası olamaz. Soru şu: Evlilik öncesi sağlık raporunu ölçülebilir danışmanlık kalitesiyle güçlendirecek miyiz, yoksa ezbere devam mı?
Sizce çözüm ne?
Merkezî standart test paneli mi, yoksa hekim inisiyatifli esneklik mi? Danışmanlığı kim, ne kadar süreyle veriyor? Ve asıl önemlisi: Çiftler, ellerine tutuşturulan raporu okuyor mu, anlıyor mu, harekete geçiyor mu?
Cevaplarınız, bu ülkenin evlilik öncesi sağlık pratiğini değiştirebilir. Yorumlara bekliyorum.
[1]: https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/programlar-2/evlilik-oncesi-danismanlik.html?utm_source=chatgpt.com “Evlilik Öncesi Danışmanlık – Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü”
[2]: https://istanbulism.saglik.gov.tr/TR%2C56150/evlilik-raporlari.html?utm_source=chatgpt.com “Evlilik Raporları – Ministry of Health”
[3]: https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/kadin-ve-ureme-sagligi-db/Rehberler/dogum_oncesi_bakim_2020.pdf?utm_source=chatgpt.com “DOĞUM ÖNCESİ BAKIM YÖNETİM REHBERİ”
[4]: https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/tarama-programlari/evlilik-oncesi-sma-tasiyici-tarama-programi.html?utm_source=chatgpt.com “Evlilik Öncesi Spinal Musküler Atrofi (SMA) Taşıyıcı Tarama Programı”