Kornea Nakli Ücretsiz mi? Ekonomik Bir Perspektiften Sağlıkta Adaletin Anatomisi Bir ekonomist için her mesele, sınırlı kaynakların nasıl dağıtıldığıyla ilgilidir. İnsan gözü kadar değerli bir organın ışığını geri kazandıran kornea nakli meselesi de bundan farklı değildir. Sağlık ekonomisinin temel sorusu burada da yankılanır: Kaynaklar sınırlıysa, kim hangi tedaviye, hangi koşullarda erişebilecek? “Kornea nakli ücretsiz mi?” sorusu, aslında daha geniş bir sorunun parçasıdır — toplumsal refahın sınırları, bireysel ihtiyaçlar ve sağlık piyasasının görünmeyen elleri. Sağlık Bir Kamu Malı mı, Tüketim Malı mı? Ekonomik açıdan sağlık hizmetleri genellikle “yarı kamusal mallar” kategorisine girer. Bir yandan herkesin erişimi istenir, diğer yandan bu hizmetlerin…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Kemalettin Kamu Neden Öldü? Bir Siyaset Bilimcisinin Gözünden İktidar, İdeoloji ve Vatandaşlık Üzerine Bir Okuma Bir Siyaset Bilimcisinin Girişi: Ölümün Siyaseti Bir siyaset bilimcinin gözünde ölüm, yalnızca biyolojik bir son değildir; aynı zamanda bir politik kırılma anıdır. Kemalettin Kamu’nun ölümü de bu bağlamda, bireyin sistemle olan çatışmasının sembolik bir uzantısıdır. “Gurbet” şairi olarak bilinen Kamu, yalnızca duygusal bir sürgünün değil, aynı zamanda bir kurumsal yabancılaşmanın da temsilcisidir. Kamu’nun yaşamı boyunca sürdürdüğü bürokratik görevler, onu devlet aygıtının iç yüzüyle tanıştırmış; şair kimliği ise onu bu aygıtın vicdanına dönüştürmüştür. Dolayısıyla “Kemalettin Kamu neden öldü?” sorusu, yalnızca tıbbi bir açıklamayı değil, derin bir…
Yorum BırakKahır Çeken Ne Demek? Tarihsel Bir Kavramın Toplumsal Dönüşümlerle Serüveni Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamanın insanın kendisini anlamakla eşdeğer olduğuna inanırım. Çünkü her dönemin acısı, sevinci, sabrı ve isyanı bugünün damarlarında dolaşır. “Kahır çeken” ifadesi, bu anlamda yalnızca bir kelime değil; insanlığın binlerce yıllık mücadelesinin sessiz bir özetidir. Bu kavramı çözümlemek, hem bireysel direncin hem de toplumsal dönüşümün izlerini sürmek anlamına gelir. Kahır Çekmek: Kökler ve Anlam Katmanları “Kahır”, Arapça kökenli bir kelimedir; zorluk, sıkıntı, acı, hatta ilahi bir sınav anlamlarını taşır. Kahır çekmek ise bu zorluklara sabırla göğüs germek, kaderin yükünü sessizce taşımak demektir. Osmanlı döneminde bu ifade, yalnızca…
Yorum BırakHavada Nasıl Yazılır? Siyaset Biliminde Görünmeyen Gücün Dili Bir siyaset bilimci olarak, “havada nasıl yazılır?” sorusunu duyduğumda aklıma ilk gelen şey mürekkep ya da kalem değil, iktidarın görünmez dili olur. Çünkü toplumsal düzen çoğu zaman “yazılı” değil, havada asılı duran kurallarla sürdürülür. Yani kimse yasaya dokunmaz, ama herkes onun varlığını hisseder. Bu görünmezlik, siyaset biliminin en çetrefilli meselelerinden birine işaret eder: iktidarın doğası. İktidar Havada Yazılır mı? İktidar, genellikle yazılı metinlerde değil, insanların birbirlerine bakışında, kurumların sessiz onayında ve ideolojinin gündelik dilinde şekillenir. Bu bağlamda “havada yazmak”, görünmez ama etkili bir güç üretme biçimidir. Devlet, hukuk ya da medya aracılığıyla…
Yorum BırakGümüş Rengi Nasıl Olur? Tarihten Günümüze Bilimsel ve Düşünsel Bir İnceleme Gümüş rengini yalnızca “parlak gri” diye geçiştirmek, hem tarihsel bir hikâyeyi hem de modern bilimin karmaşık açıklamalarını ıskalamaktır. Bu rengin sahneye çıkışı, ayna teknolojisinin evrimiyle ve metallere özgü ışık–madde etkileşimleriyle iç içedir. 1835’te Justus von Liebig’in cam yüzeylere ince gümüş tabakası çökeltme yöntemi, gündelik hayatımızda “gümüş rengi”ne yeni bir standart kazandırdı; ayna üretiminin ucuzlaması ve yaygınlaşması da tam bu dönemin mirasıdır. [1] Gümüşün Işığı: Neden Bu Kadar Parlak Görünür? Gümüş, görünür tayfta en yüksek yansıtıcılığa sahip metallerdendir; nitelikli ince filmlerle görünür bölgede ~%97’ye, yakın kızılötesinde ~%99’a varan yansıtma değerleri…
Yorum BırakGözetilen Ne Demek? Öğrenmenin Kalbinde Bir Kavram Bir sınıfın sessizliğinde, öğrencilerin gözlerindeki merak parladığında, öğretmenin zihninden bir cümle geçer: “Ben neyi gözetiyorum?” Eğitim, yalnızca bilgi aktarmak değil; aynı zamanda gözlemlemek, yönlendirmek, anlamak ve dönüştürmektir. “Gözetilen” kavramı, bu derin anlamın merkezinde yer alır. Çünkü gözetmek, sadece bakmak değildir — fark etmek, anlam yüklemek, gelişimi izlemek demektir. Gözetilen Kelimesinin Anlamı “Gözetilen” kelimesi, Türkçe’de “gözetmek” fiilinden türemiştir. Gözetmek; dikkatle izlemek, korumak, kontrol etmek veya rehberlik etmek anlamlarına gelir. Dolayısıyla “gözetilen” bir kişi, bir süreç ya da bir durum; bir başkası tarafından dikkatle izlenen, yönlendirilen veya değerlendirilen demektir. Eğitim bağlamında “gözetilen”, öğrencinin sadece notla…
Yorum BırakEvlenirken Kan Uyuşmazlığına Bakılıyor mu? Ezberi Bozan Bir Gerçeklik Testi Evet, bakılıyor. Ama asıl tartışma “bakılıyor mu?” değil, “nasıl bakılıyor, ne işe yarıyor ve nerede boşluklar var?” Bu yazıyı, evlilik öncesi sağlık raporunun bir formalite değil, iyi uygulandığında hayat kurtaran bir kamu sağlığı pratiği olduğuna inanan biri olarak kaleme alıyorum. Eğer hâlâ “kan uyuşmazlığı evliliğe engel mi?” diye soruyorsanız, gelin meseleyi cesurca masaya yatıralım. — “Kan uyuşmazlığı”na bakılıyor; peki tam olarak ne yapılıyor? Evlilik öncesi süreçte aile hekimliği üzerinden yürüyen danışmanlık programı, çiftlerin kan gruplarının tespiti dâhil, üreme sağlığına ilişkin risklerin konuşulmasını öngörür. Sağlık Bakanlığı’nın Evlilik Öncesi Danışmanlık rehberinde açıkça…
Yorum BırakGöze Çayla Pansuman Yapmak Doğru mu? – Bir Toplumun Gözünden “Doğallık” Algısı Bir Araştırmacının Gözünden Gündelik Pratiklerin Sosyolojisi Bir sosyolog olarak gündelik yaşamın sıradan eylemlerinde bile toplumsal yapının izlerini görmek mümkündür. Bir gün, bir arkadaşım “Gözüme toz kaçtı, hemen çayla pansuman yapayım,” dediğinde, aklıma ilk olarak tıbbi doğruluktan çok bu cümlenin sosyolojik anlamı geldi. Çünkü bu söz, sadece bir ev ilacı önerisi değil, aynı zamanda kültürel bir refleksin ifadesiydi. “Doğal olan iyidir” önermesi, bireysel sağlık davranışlarımızı bile biçimlendiren toplumsal bir inançtır. Bu yazı, göze çayla pansuman yapma pratiğini yalnızca sağlık açısından değil, toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler bağlamında…
Yorum BırakGöz Sulanmasına Ne İyi Gelir Evde? Psikolojik Bir Bakış Bir psikolog olarak, insan davranışlarının sadece zihinsel süreçlerle değil, bedensel tepkilerle de nasıl iç içe geçtiğini gözlemlemek beni her zaman büyülemiştir. Bir seansta danışanımın gözlerinden yaşlar süzülürken, aklıma hep şu soru gelir: “Acaba bu gözyaşları gerçekten fiziksel bir tepki mi, yoksa duyguların dışa vurumu mu?” İşte tam bu noktada, göz sulanması dediğimiz şey, sadece bir fizyolojik belirti olmaktan çıkıp, duyguların, düşüncelerin ve sosyal bağların karmaşık bir yansımasına dönüşür. 1. Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Zihin ve Göz Arasındaki Görünmez Bağ Bilişsel psikolojiye göre, bedenimizde gerçekleşen birçok tepki, zihinsel süreçlerin bir ürünüdür. Göz sulanması…
Yorum BırakToplumun Gözünden Görmek: Göz Doktoruna Gidince Ne Yapılır? Bir sosyolog olarak insanların gündelik deneyimlerine baktığımda, en sıradan eylemlerin bile derin toplumsal anlamlar taşıdığını fark ederim. Göz doktoruna gitmek de bunlardan biridir. İlk bakışta yalnızca bir sağlık kontrolü gibi görünse de, aslında toplumun değerleri, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikleriyle örülü karmaşık bir ritüeldir. Çünkü bir insan göz doktoruna gittiğinde yalnızca gözlerini değil, aynı zamanda dünyayı nasıl gördüğünü ve toplumun ona nasıl baktığını da fark eder. Göz Doktoruna Gitmek: Tıbbi Bir Eylemden Fazlası Göz doktoruna gidince genellikle göz muayenesi yapılır, görme keskinliği test edilir, göz tansiyonu ölçülür, retina incelenir. Ancak bu tıbbi…
Yorum Bırak