İçeriğe geç

Hamiyet olsun ne demek ?

Hamiyet Olsun Ne Demek? Toplumsal Duyarlılığın Yeni Dili

Bazı kelimeler, bir toplumun vicdanını anlatır. “Hamiyet olsun” da onlardan biri. Bu söz, yalnızca bir dilek değil; insanın insana, toplumun bireye, vicdanın adalete uzattığı bir eldir. Bugün sizlerle, bu ifadenin anlamını; toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet ekseninde konuşmak istiyorum. Çünkü “hamiyet” yalnızca kişisel bir erdem değil, aynı zamanda ortak yaşamın kalbinde atan bir vicdan çağrısıdır.

Hamiyetin Toplumsal Yüzü

“Hamiyet olsun” denildiğinde, aslında dileğimiz basittir: İnsanlık yaşasın. Fakat bu dileğin ardında büyük bir toplumsal anlam yatar. Hamiyet, Osmanlı’dan bu yana “vicdan, merhamet, insana ve topluma karşı sorumluluk” anlamlarını taşır. Günümüzdeyse bu kavram, adalet duygusunu, eşitliği ve dayanışmayı temsil eden bir değer hâline gelmiştir. Çünkü artık hamiyet, yalnızca bireysel bir iyilik değil; sistematik eşitsizliklere karşı bir farkındalık çağrısıdır.

Bir toplumun hamiyet sahibi olması, farklı kimliklerin, inançların, cinsiyetlerin bir arada, adil bir biçimde yaşayabilmesi demektir. Yani “hamiyet olsun” dediğimizde, aslında şu temenniyi dile getiririz: “Empati ve adalet bu toplumda daim olsun.”

Kadınların Empatik Hamiyeti

Kadınların toplumsal hayatta üstlendiği rol, çoğu zaman empatiyle yoğrulmuştur. Kadınlar, tarih boyunca “hamiyetin görünmez elleri” olmuştur. Evinde, işinde, sokakta, çoğu zaman sessizce ama derinden bir dayanışma ağı örmüşlerdir. Çünkü kadınlar, başkasının acısını duyan, bir çocuğun gözündeki korkuyu anlayan, bir komşunun sessizliğini hisseden yüreklerle yaşamı taşır.

Bu bağlamda “hamiyet olsun” ifadesi, kadınların toplumsal empatisinin sembolüdür. Kadınlar, çoğu zaman toplumsal adaletsizliklerin ortasında bile merhameti bir direniş biçimi olarak yaşatırlar. Ve bu, sosyal adaletin temelini oluşturur. Çünkü empati olmadan eşitlik, vicdan olmadan adalet olmaz.

Erkeklerin Analitik Hamiyeti

Toplumun diğer yarısı olan erkekler ise, çoğunlukla çözüm odaklı ve analitik bir yaklaşımla hareket eder. Onlar için “hamiyet” bazen bir sistem kurmaktır; bazen adaleti yasada, düzeni kurumda aramaktır. Erkeklerin bu yönü, hamiyetin stratejik yüzünü temsil eder. Çünkü bir toplumun vicdanı sadece duyguyla değil, aynı zamanda akılla da korunur.

Bir erkek, “hamiyet olsun” dediğinde belki şu niyetle söyler: “İyilik rastlantı değil, bir düzenin parçası olsun.” Bu yaklaşım, toplumsal değişimin sürdürülebilir olmasını sağlar. Empatiyle birleşen analitik akıl, toplumun adalet duygusunu kalıcı hâle getirir. Hamiyet, böylece hem kalbin hem aklın ortak ürününe dönüşür.

Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Bağlamında Hamiyet

Hamiyetin modern dünyadaki anlamı, çeşitliliği kucaklamaktır. Cinsiyet, etnik köken, inanç ya da yönelim fark etmeksizin, her bireyin hak ettiği değeri görmesidir. “Hamiyet olsun” demek; yalnızca bir kişiye değil, bir topluma, bir insanlığa dua etmektir. Herkesin sesini duyuran, kimseyi dışlamayan bir dünyayı istemektir.

Sosyal adaletin temeli, hamiyetle atılır. Çünkü hamiyet, yalnızca acıyı paylaşmak değil; haksızlığa sessiz kalmamaktır. Bir kadının yaşadığı eşitsizliği fark etmek, bir çocuğun eğitim hakkını savunmak, bir göçmenin hikâyesine kulak vermek—bunların hepsi hamiyetin modern yansımalarıdır.

Toplum Olarak Hamiyetli Olmak

Toplum olarak hamiyetli olmak, yalnızca bireysel erdemleri değil, ortak sorumlulukları da kapsar. Herkesin eşit fırsatlara eriştiği, farklılıkların çatışma değil zenginlik olarak görüldüğü bir yaşam kurmak için, hamiyete ihtiyaç vardır. Çünkü hamiyet; adaletin vicdanla birleştiği noktadır.

Peki, biz ne kadar hamiyet sahibiyiz? Farklılıklara karşı ne kadar anlayışlıyız? Kendi konfor alanımızın dışındaki insanların acılarını ne kadar duyabiliyoruz? Belki de asıl soru şu: Hamiyetin yalnızca kelime olarak değil, bir yaşam biçimi olarak var olması için biz ne yapıyoruz?

Son Söz: Hamiyetin Ruhu Yaşasın

“Hamiyet olsun” demek, bir dilek değil bir sorumluluktur. Empatinin, adaletin, eşitliğin toplumun her köşesine ulaşmasını dilemek demektir. Kadınların yüreğiyle, erkeklerin aklıyla kurulan bu denge; insanlığın en saf hâlidir.

Belki de en önemli sorumuz şu olmalı: Bugün hamiyetin hangi tarafındayız? Gören mi, duyan mı, susan mı? Cevabınız her ne olursa olsun, dileyelim ki hepimizin içinde o ses yankılansın: “Hamiyet olsun.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
betci giriş